Besleme

| 0 yorum

Orospuyu niye evde tuttunuz derler

''Herkes bizden bilir. Orospuyu niye evde tuttunuz derler. Rezil rüsva oluruz. Zırıltıyı kes. Piçini peydahlarken düşünecektin. Kocamdan, oğlumdan, evin erkeklerinden bilirler. Senin zevkin için biz mi taşın altına girelim? İstemem, tutmam evde. Hemen bu gece gidecek.''

Söylenmelerle elinde havlular, sıcak su dolu çaydanlık, zayıf çelimsiz bedeninden beklenmeyecek çeviklikle eşiği atlayıp buz kesmiş odaya girdi kadın. Köşede, kirli döşekte yatan yarı çıplak kızın kanamaları odayı ağır çürük kokusu ile doldurmuştu.

''Bağırma. Herkesi başımıza mı toplamak istiyorsun. Çocuklar uyanacak. Rezil. Kimden sormuyorum bile. İnşallah geberir de hepimiz kurtuluruz bu dertten. Allah’ım sen nereden saldın bu utanmazı başıma benim.''

Kadın kaba hareketlerle kızın karnına abandı. Nefesini iyice tutup, tek seferde ıkınmasını söyledi azarlarcasına. Sabaha varmadan, ev halkı güne uyanmadan bitmeliydi bu rezillik. Kız, yüzü ter, acı ve utanç içinde kıvranırken, tırnaklarını sapladığı kanlı çarşaf ile çıplaklığını beceriksizce örtmeye çalıştı. Tavandaki havalandırma deliğinden içeri süzülen cılız ışık kızın kaba etlerinde oyunlar yaptı.

''Tanımadığın heriflerin altına yatarken her yerini açmayı bildin. Kırk yıllık ablandan utanıyorsun ha,'' diye çemkirdi kadın suratını ekşitip.

Kız son bir defa inledi. Var gücüyle bebeği dışarı itti. Yorgun vücudu, bacaklarının arasında güçsüz bağırmaya çalışan bebekle beraber duvara dönüp öylece kaldı. Sırtı sessiz hıçkırıklarla sarsılıyordu.

Kadın çabuk hareketlerle paslı mutfak bıçağı ile göbek bağını kesti. Yarısı kızın altında top olmuş pis çarşafı yırttı, zorlukla nefes almaya çalışan, havayı yumruklayan bebeği sarmalayıp eşikte karaltılar içinde dona kalmış on yaşlarındaki oğlan çocuğunun ellerine tutuşturdu.

''Yapamam nene, ya ağlarsa, ya beni görürlerse,'' dedi oğlan titrek bir sesle.

''Yaparsın ağam, yaparsın aslanım. Akıllı ol. Kurtulmamız lazım bu utançtan. Karanlıktan, saçakların altından git. Avluya bırak gel. Ses ederse iblis, ağzını elinle ört sıkıca.''

''Günah olur nene, her yer takır buz.''

Çocuk kocaman açılmış gözleriyle heykel gibi kıpırtısız eşikte duruyordu. Kadın oğlanı kucağındaki bebekle tahta kapının dışındaki soğuğa itekledi, içeriden sıkıca sürgüledi kapıyı.

''Git, çabuk git,'' dedi son kez.

Odaya dönmeye içi elvermedi. Sırtını biraz önce oğlanın üstüne sürgülediği kapıya yaslayıp kaldı.

''Allah’ım affet hepimizi,'' dedi fısıltıyla.

Kaynak: altZine.net, altTema Çıplak

Füsun Çetinel

0 yorum :

Yorum Gönder