Hitler'in Ütopyası Bruno'nun Distopyası

| 2 yorum

Çizgili Pijamalı Çocuk

Hitler'in Ütopyası Bruno'nun Distopyası

Münih’e yarım saat uzaklıktaki Dachau Nazi toplama kampının girişinde ‘Arbeit macht frei’ yazısı karşılıyor ziyaretçileri.

Çalışmak Özgürleştirir

1933- 1945 yılları arasında Nazi Almanya’sı dil, din, ırk ayrımcılığına göre sınıflandırılmış, birçoğu siyasi suçlu niteliğinde olan milyonlarca insanı hapsedebilmek için yaklaşık 20.000 kamp kurdu. Bu kamplar, zorla çalıştırma kampı, geçiş istasyonu olarak kullanılan geçici kamp ve özel olarak katliam için inşa edilen imha kampı gibi pek çok biçimde kullanıldı.

Hitler'in 1933’te iktidara gelmesinin ardından, Nazi rejimi sözde ‘devlet düşmanları’nın hapsi ve bertaraf edilmesi için bir dizi tutuklama kampı kurdu. Toplama kampındaki ilk tutuklular Alman Komünistleri, Sosyalistler, Sosyal Demokratlar, Çingeneler, Yehova Şahitleri, eşcinseller ve ‘asosyal’ ya da sosyal açıdan sapkın davranışlar göstermekle suçlanan kişilerdi.

1937’nin başlarında SS subayları asıl kampın bulunduğu arazi üzerinde esir iş gücünü kullanarak büyük bir kompleks inşasına başladı. Bu kişiler korkunç şartlarda çalışmak zorunda bırakılıyordu. İnşaat resmen 1938’de Ağustos ayının ortalarında tamamlandı ve kampta 1945’e kadar herhangi bir değişiklik yapılmadı. Bu nedenle Dachau Third Reich sürecinin baştan sonuna kadar hep aynı kaldı.

İki yüz hektar alana yayılan bu kamp diğer kamplar için model oluşturmuş ve Alman askerleri için bir vahşet okulu niteliğinde olmuştur. Açık olduğu on iki yıl boyunca tüm Avrupa’dan 200.000 insan burada ve diğer kamplarda tutuklu kalmıştır. 41.500 kişi katledilmiştir.

19 Nisan 1945’te Amerikalı askerler kampa girerek tüm tutukluları serbest bırakmıştır.

Kapıdan içeri girer girmez yerdeki tren rayları göze çarpıyor.

Evlerden, sokaklardan topladıkları suçsuz yüzlerce insanı otuz kişi kapasiteli vagonlara doldurup kapıları üstlerine sürgüleyip çok az yiyecek ve suyla günlerce süren amansız bir yolculuğa çıkarıyorlar. Zayıf ve yorgun olarak ölmek üzereyken ulaştıkları son durak Dachau. Burada esirler çırılçıplak soyuluyor, kafaları tıraş ediliyor, bitlerden arındırmak bahanesi ile gaz odalarında ilaçlanıyor, sonunda fişlenip basit bir numaraya indirgeniyordu.

Bir bit, bir ölüm - Sigara İçmek Yasak - Gaz Duşu

Her şeyin zaten yasak olduğu, en ufak bir yanlışın bile gaz odasına gitmek veya günlerce ayakta hücre cezasına çarptırılmak demek olduğu bu yerde tüm duvar yazıları aynı amaca hizmet ediyor. Tutukluları aşağılayıp insanlıktan mümkün olduğunca uzaklaştırmak. Herkesi bir yapmak.

Barakaların dışında göz alabildiğine uzanan boşluk korkutucu. Her sabah ve akşam burada toplanan elli bin tutuklu yoklamadan geçiriliyor. Tepelerinde gözetleme kulesi, etraflarını çevreleyen elektrikli bir tel.

İki buçuk saatlik tur boyunca John Boyne’nun Çizgili Pijamalı Çocuk kitabındaki küçük Bruno her adımımda benimle birlikteydi. Barakalardaki ranzalarda, tuvalette, yoklama alanında ama en çok da tel örgülerin hemen yanındaki hendekte gördüm onu. Sakın demek istedim ona, sakın ola ki bu tarafa geçme. Ah Bruno! Tek istediği çizgili pijamalı bir arkadaştı oysa. Sakın çizgili bir pijama giyme Bruno! Gaz odasına yaklaşma Bruno! Annesinin nafile çığlıkları kulaklarımdaydı. Kitabın mekanı Dachau değil Auschwitz'dir ama ne fark eder.

Hayat bu işte, Hitler’in Ütopyası milyonların Distopyası oldu.

Bir de simgesel heykel var bahçede. Altında şöyle yazıyor, Bu Kamp Ölülere Saygı, Yaşayanlara Ders Olsun.

Tüm dünyada ve özellikle ülkemizde yaşananlar düşünülürse hiçbir felaket insanlığa ders olamıyor maalesef.

Füsun Çetinel




2 yorum :

  1. Merhaba filmi dun aksam tesadufen izledim. Bir gun Bruno'ya o topraklarda eslik etmeyi düşlerken yazinizla karsilastim. Teşekkür ederim. Son cumleniz ve altındaki tarih tuylerimi diken diken etti. Yil 2016 ve ulkemizde her an her sey artarak...Bu hikaye bize cok mu uzak?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne zamandır bloga el sürmüyorum kendi kitaplarımı yazmaktan, ders vermekten... ne güzel hala okuyanların olması. bu yaz da berlin'de bir çalışma kampında nazi çalışma kamplarını inceleyip fotoğrafladım insanlık ayıbımız büyük ve yıllar hiç bir şeyi değiştirmiyor. insanların kötü olduğuna karar verdim yaoı olarak ama bu onları sevmiyorum demek değil ben de insanım ben de kötüyüm maalesef... sevgiler

      Sil